Juventus Türkiye oluşumunun içindeki ilk yazımı biraz geç kalsam da yazmanın mutluluğu içindeyim. Benim gibi Juventus sevgisini içinde taşıyan siz sevgili okurlara merhaba diyorum öncelikle...
Kupadan elensek de ligde ve Avrupa'da emin adımlarla yola devam ediyoruz. 65 puanla en yakın rakibimiz olan 2.sıradaki Napoli'nin 9 puan önündeyiz. Ancak Mart ayının sonundan itibaren zorlu bir fikstüre gireceğiz. 22 gün içinde 6 maça çıkacak olan Juventus'un bu 6 maçlık fikstürü de bu sezon ki hedefleri doğrudan ilgilendiren maçlar olacak. İlk olarak Serie A 'da 30 Mart'ta İnter'le deplasmanda oynayacağız. Ardından 2 gün sonra 2 Nisan'da Bayern Münih ile Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final eşleşmesinin ilk maçı için Almanya'ya gidilecek. 7 Nisan'da Pescara ile içerde oynanacak lig maçı bir nebze takımı nefeslendirebilir ancak 3 gün sonra Bayern Münih'i Juventus Arena'da ağırlayacağız. 14 Nisan'da Lazio'ya konuk olurken , 21 Nisan'da da Milan'ı Serie A mücadelelerinde ağırlayacağız.
Takımın bu yoğun tempoda kesinlikle diri kalması gerekecek. Çünkü bu zorlu maçlar dediğim gibi bu sezon ki hedeflerle doğrudan ilişkili ve sonucu belirleyecek maçlar olabilir. Özellikle Caceres ve Chellini gibi defans hattının önemli oyuncularının bu zorlu periyotta takıma katılması çok önemli.
Şampiyonlar Ligi'nde ise son 8 içindeyiz. Ve artık bundan sonra güçlü takım zayıf takım ayrımı yapmadan yolumuza bakmalıyız . Bayern Münih güçlü bir eşleşme olabilir . Ancak biz de eski günlerimize döndük ve daha da iyi olacağız. Bayern Münih ile eşleştiğimizde herkes Alman ekibini favori gösterdi. Ancak Bayern Münih'in de bizden çekindiği bir gerçek. Bu sezon Şampiyonlar Liginde yenilgi yüzü görmemiş bir Juventus herkes için çekinilmesi gereken bir takım zaten.
Yenilgi nedir bilmemek sözünü Bayern Münih içinde kullanabiliriz. Ligde sadece 1 maç kaybettiler bu sezon ve 20 puan farkla liderler. Şampiyonlar Liginde ise Arsenal karşısında evlerinde 2-0'lık bir mağlubiyet aldılar. Bu skor turu onlara getirdi ancak Arsenal'in yaptığını bizim de yapabileceğimizi gösterdi. En son 2001'de bu kupayı kazanabilmiş, geçen sezon ise evinde adeta avuçlarının içindeki kupayı kaybetmiş bir takımla eşleştik. Bu onları bu sezon için fazlasıyla hırslandırmış durumda. Ancak bana kalırsa bu eşleşmede bu yaz Euro 2012'de oynanan Almanya- İtalya yarı final eşleşmesinin esintilerini de görebiliriz.
Taktik anlamına da değinmek gerekirse bizim en güvendiğimiz noktamız Conte'nin 3-5-2 'si. Alan daraltma anlayışı ile savunmamız en sağlam gözüken yerimiz. Orta sahada ise Pirlo 'nun önderliğinde Vidal ve Marchisio'nun akıllı ve olgun 2 maç oynaması gerek. Eğer 5 kişilik kalabalık orta sahamız ile orta sahayı kontrol altına alabilirsek işte o zaman ibre bizim tarafımıza döner. Marchisio ve Vidal'in forvete sokulmaları Arsenal'den 3 gol yiyen Bayern Münih'e goller atabilir ve benim tabirimle Trapattoni'nin de bu yaz oynatmaya çalıştığı "Modern Catenaccio" sistemiyle, Conte'nin savunma çizgisini orta sahaya kadar çekip topu kapma süresini azaltan ve orta sahanın yükünü azaltan sistemi birleştirilebilir. Eğer biz topun olduğu yerlerde kalabalık kalabilirsek Bayern Münih'in etkili isimleri Mandzukic , Ribery ve Robben'in etkinliğini azaltmış oluruz.
Buffon'un sözleriyle bitirelim : " Sonuç ne olursa olsun geldiğimiz nokta bir başarıdır. Biz eski saygınlığımızı geri kazandık ve şimdi daha fazlasını istiyoruz".
Anıl YAZAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder