Rakiplerimizi Tanıyalım

Geçen sezon uzun bir aradan sonra katıldığı şampiyonlar liginde Çeyrek Final oynayan Juventus , bu sezon da geçen seneki gibi zorlu bir gruba düştü. İspanya'dan Real Madrid'in yanı sıra bizden biri, Türkiye Süper Ligi Şampiyonu Galatasaray  ve Danimarka Ligini geçtiğimiz sezon şampiyon tamamlayan Kopenhag.

Şimdi rakiplerimizi daha yakından inceleyelim.

REAL  MADRİD 

Transfer sezonunun en hareketli takımlarındandı Real Madrid. Mourinho ile 3 senelik bir macera yaşayan eflatun-beyazlılar, Portekizli teknik adamla yolları ayırıp takımı yaz başında Carlo Ancelotti'ye emanet ettiler. Ricardo Carvalho Monaco'ya , Raul Albiol, Jose Callejon ve Gonzalo Higuain Napoli'ye transfer oldular.

Transferin son günlerinde Kaka eski evi Milan'a geri dönerken , Mesut Özil ise 40 milyon euro civarı bir paraya Arsenal'e satıldı.

Malaga'nın gelecek vaat eden genç yıldızı Isco, Real Sociedad'ın yıllar sonra Şampiyonlar Ligi potasına girmesinde önemli rol oynayan Illaramendi kadroya katılan isimlerdi. Ve tabi son olarak bütün yaz konuşulan sansasyonel Gareth Bale transferi ile kadrosunu tamamladı Real Madrid.

Mesut'un satılmasına anlam veremedim. Ancelotti'nin planlarında yokmuş güya (!) Kulüp Gareth Bale'in transfer ücretini Higuain ve Mesut Özil'i satarak karşıladıklarını açıkladı. Illaramendi'ye verilen 30 Milyon Euro aklıma geliyor hemen. O transfer o kadar büyük paraya yapılmasaydı muhtemelen Mesut Özil takımda kalabilirdi. Her ne kadar Ancelotti onun beğenmese de. Gareth Bale ve Ronaldo ile iki kanadı çok güçlü bir Real Madrid var. Ama Xabi Alonso'nun sakatlığı ve Mesut'un gitmesiyle "takımın beyni" kavramı biraz boşta kalıyor. Isco diyenler çıkabilir ama genç oyuncunun daha olması için bir hayli süreye ihtiyacı var. Sonuç olarak Mesut'un satılması büyük bir çılgınlık . Hem de geride kalan 3 senede yaptıkları ortadayken.

GALATASARAY 

Kabus gibi geçen 2010-2011 sezonundan sonra adeta kabuk değiştiren ve yeni yönetimiyle birlikte teknik kadrosunu da değiştiren temsilcimiz Galatasaray'da bu grupta yer alan bir diğer takım. Aynı Juventus gibi son 2 senedir şampiyonluğu bırakmadı kendi liginde Galatasaray. Hatta geçen sezon özellikle Şampiyonlar Liginde Drogba ve Sneijder takviyeleriyle büyük ses getirdi. 2.Turda Schalke 04'ü eleyen Galatasaray , Çeyrek Finalde bu grubun bir diğer temsilcisi Real Madrid'e karşı elenmesine rağmen takdir toplayan bir performans ortaya koydu. 

Bu sezon Türkiye Süper Ligine istediği gibi başlayamadı sarı-kırmızılılar. Tabi bunda bana kalırsa en önemli neden Türkiye'de uygulanmaya başlayan katı yabancı sınırı uygulaması. Bu uygulama Galatasaray'ın fazlasıyla belini bükmüş durumda. Teknik direkör Fatih Terim ligde ayrı Avrupa'da ayrı bir kadro ile mücadele etmek zorunda kalacak. Bu da takıma yeni katılan Chedjou ve Bruma gibi oyuncuların takıma uyum sağlamalarını güçleştirecek. Elmander'i Norwich'e kiralayan Galatasaray'da 6 kişilik yabancı sınırlaması nedeniyle kadroya giremeyen Albert Riera, Chedjou, Dany, Nordin Amrabat gibi oyuncular zaman zaman takım içinde sıkıntılara ve mutsuzluklara neden olabilir. 

Takımın yerli kadrosunda Selçuk İnan,Semih Kaya,Burak Yılmaz gibi önemli oyuncular bulunuyor. Ancak ligin ilk üç maçında Hamit Altıntop başta olmak üzere Türk oyuncuların performansının düşük olması ve transfer döneminde de yeterince Türk oyuncu takviye yapılmaması nedeniyle Galatasaray'ı ligde bir hayli zorlu haftalar bekliyor bana kalırsa. En azından son dakikada takıma katılan Bruma transferi ile kanatlarını güçlendirmiş oldu sarı kırmızılılar.

 Kanat oyuncularından yeterince katkı alamayan Galatasaray'ın en büyük kozu kuşkusuz Didier Drogba ve Burak Yılmaz ikilisi olacak. Özellikle yazın ismi pek çok takımla anılan Burak Yılmaz geçen sezon Şampiyonlar Liginde 8 gol kaydederek Galatasaray'ın Çeyrek Final başarısında önemli rol oynadı. Sneijder'de iyi bir hazırlık dönemi geçirdi. Ve bu sezona daha zinde başladı. Galatasaray'ın kalesi de sağlam ellerde diyebiliriz. Taraflı tarafsız herkesin beğenisi kazanan Fernando Muslera sarı kırmızılıların bir numaralı eldiveni.

F.C. KOPENHAG 

Grubun hem kağıt üzerinde hem de teknik olarak en zayıf takımı kuşkusuz Kopenhag. Geçtiğimiz sezon Danimarka ligini en yakın rakibinin 5 puan önünde tamamlayan Kopenhag'ın en önemli ve göze batan oyuncusu Brezilya'lı orta saha oyuncusu Claudemir . Ayrıca İsveç'li tecrübeli stoper Olof Mellberg'te bu sezon başında takıma katıldı. Takımın gol yollarındaki en önemli ismi olan Cornelius ise Premier Ligin yolunu tuttu ve Cardiff'e transfer oldu. Kuzey ülkelerinin soğuk iklimine hepimizin tanıdık olması gerek .Geçen sezon Nordsjelland deplasmanı Juventus için bir hayli zorlu geçmişti. Gruptaki diğer iki takım Chelsea ve Shaktar Donetsk Nordsjelland deplasmanından rahat galibiyetlerle dönmüş olmasına rağmen Juventus 1-0 geriye düştüğü maçı 1-1 tamamlayabilmişti. Bu sezonda Kopenhag deplasmanı grubun 3 takımı içinde hem uzaklığı hem soğuk iklim yapısı hem de kuzey takımlarının disiplinli oyun anlayışı ile zorlu geçebilir. 

FİKSTÜR BELİRLEYİCİ OLABİLİR 

Kopenhag'ın grubun son sırasında kalacağı büyük bir ihtimal. Ancak Kopenhag'a karşı alınacak 6 puan'da çok kritik . Eğer Kopenhag'a karşı özellikle Danimarka'da , Parken'de kaybedilecek puanlar o takımın gruptaki ilk iki iddiasını ciddi şekilde baltalayacaktır. İlk bakışta Juventus ve Galatasaray'ın 2.sıra için savaşacağı bir grup izlenimi verse de Juventus'un liderliği benim için sürpriz olmaz. Galatasaray'ın ise sezona kendi liginde kazandığı Süper Kupa ile başlamasına rağmen henüz hazır olmadığını düşünüyorum. Galatasaray'ın ilk maçını 17 Eylül'de Arena'da Real Madrid'le oynayacak olması ve Juventus'un ilk maçını Kopenhag karşısında kazanması önemli. Galatasaray şu anki görüntüsüyle bana geçen sezonu aratacak gibi geliyor. Her ne kadar Real Madrid'de ligin ilk iki maçında hazır bir görüntü vermese de.

   

Galatasaray ikinci hafta Juventus Arena'ya gelecek. Eğer Juventus evindeki karşılaşmada galip gelebilirse ilk iki maç sonunda ilk iki sıra için önemli bir aşama kaydedebilir. 

Real Madrid'in Santiago Bernabeu'da 9 puanın hepsini toplayacağını düşünüyorum. Juventus eğer Galatasaray devre dışı kalırsa içeride oynayacağı Real Madrid ve Arena'daki Galatasaray deplasmanlarıyla Real Madrid'in 1.sıra hedefini sallayabilir. 

Ama şu ana kadar yazdığım senaryonun tam tersi olur, yada birazını değiştirirsek Galatasaray'da ciddi bir aday konumunda. Eğer Galatasaray ilk maçında Real Madrid 'le Arena'da puanları paylaşır ve Juventus Arena'dan da bir beraberlik çıkarırsa bu kez işler Galatasaray'a dönecektir. Çünkü Galatasaray 3.ve 4. maçlarını Kopenhag'la art arda oynayıp 6 puanı cebine koyarsa bir anda ilk dört maç sonunda 8 puan kazanmış olabilir. Bu senaryoda Juventus'un grubun son maçını Türk Telekom Arena'da oynayacak olması hiç hoş gözükmüyor.

Sonuç olarak baktığımızda grupta alınacak her bir puanın değeri çok çok fazla. Muhtemelen Juventus yada Galatasaray'dan biri dışarıda kalacak. Ve bunda Kopenhag'a karşı kaybedilen puanlar başrol oynayabilir.