This is not the official website of Juventus F.C. S.p.A. All the trademarks JUVENTUS, JUVE, and are exclusively owned by Juventus Football Club, Turin, Italy. The Official website of Juventus F.C. S.p.A. is www.juventus.com

Bu web sitesi Juventus F.C. S.p.A’nın resmi internet sitesi değildir. JUVENTUS, JUVE ve markalarının tamamı münhasıran Torino, İtalya adresinde bulunan Juventus Futbol Kulübüne aittir. Juventus F.C. S.p.A. ‘nın resmi web sitesi www.juventus.com ‘dur.

29 Ağustos 2014 Cuma

Yeni Sezon Analizi : Juventus 2014-2015

Geçen sezonu İtalya Serie A’da bir kez daha şampiyon tamamlayan, ancak taraftarın ve camianın 3 sezondur beklediği Avrupa kupaları sıçrayışını gerçekleştiremeyen Juventus’ta yaz dönemi hareketli geçti diyebiliriz. Kulübün içinden gelen biri olan ve yıllarca bu formayı terletmiş olan Antonio Conte ile yollar ayrıldı. Conte, İtalya Milli Takımı’nın yolunu tutarken, “zebralar’ın” başına ise Milan ile 2010-2011 sezonunda bir şampiyonluk yaşamasına rağmen daha sonra Conte’nin Juventus’u karşısında başarısız olan Massimiliano Allegri geldi. Agnelli ailesinin bu hamlesi herkeste şaşkınlığa sebep oldu. Yeni sezonda Juventus, ne yapar, ne kazanır, nasıl oynar gibi konulara geçmeden önce geçen sezona ufak bir bakış atalım.

2013-2014 Sezonu Analizi



Antonio Conte’nin önceki iki sezona göre takımın gol yollarında yaşadığı sıkıntıyı çözmek için forvet hattına istediği transferler, Serie A özelinde sonuç verdi.  Manchester City’den 10 milyon Euro bonservis bedeliyle transfer edilen Carlos Tevez ve Atlethic Bilbao’dan takıma katılan Fernando Llorente takviyeleri takımın kimyasına uymuş gözüktü. 2 senedir İtalya’da kurduğu hegemonyada Pirlo, Vidal ve Marchisio gibi kilit orta saha oyuncularının etkili olduğu Conte’nin takımında, stopere gerçekleştirilen Ogbonna ve devre arasında kiralık olarak takıma dahil olan Pablo Osvaldo transferleri kadro derinliği adına önemli hamlelerdi.  Ancak Conte’nin takıma başına geldiği ilk sezondan itibaren takımda yer alan ve benimde çok beğendiğim isimlerden Alessandro Matri ve Emanuele Giaccherini’nin, Milan ve Sunderland’e satılması yönetimle Conte’nin arasının açılmasına neden oldu.

Sezon başı oynanan Supercoppa Italiana’da Lazio’yu 4-0 yenerek yeni sezona kupayla giren Juventus, ekim ayına kadar namağlup bir şekilde geldi.  Bu esnada lige fırtına gibi bir giriş yapan ve ilk 10 haftayı kayıpsız geçen Roma’nın arkasında kalan takım, Şampiyonlar Ligi’nde de iyi bir başlangıç yapamadı.  Ligin  8. haftasında Fiorentina ile deplasmanda oynadığı karşılaşmanın ilk yarısını 2-0 önde kapatmasına rağmen maçı 4-2 kaybeden Juventus, 3 gün sonrasında da Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid deplasmanından puansız ayrıldı ve takımda çatlak sesler çıkmaya başladı. Hatta bu dönemde Real Madrid ile evinde oynadığı karşılaşmada takımın iki senedir oynadığı 3-5-2’den vazgeçerek 4-3-3’ü deneyen Conte, savunma hatalarına çare bulmaya çalıştı.

Evindeki Kopenhag galibiyeti dışında grupta galibiyet alamayan Juventus,  kar yağışı sebebiyle ertesi güne ertelenen ve 2 günde tamamlanan maçta Galatasaray’a son dakikalarda yediği golle mağlup olarak grubu 3.sırada tamamladı ve Şampiyonlar Ligi’ne erkenden veda ederek yoluna final maçının kendi sahasında oynanacağı UEFA Avrupa Ligi’nden devam etti.

Avrupa Ligi’nde yoluna son 32 takımla devam eden Juventus sırasıyla Trabzonspor, Fiorentina ve Lyon’u eledikten sonra son 3 sezonun öne çıkan bir başka takımı Benfica’nın rakibi oldu. Deplasmanda 2-1 kaybedip kendi evinde 0-0′la kupaya veda eden Juventus, eşleşme genelinde etkisiz bir futbol ortaya koydu. Benfica Teknik Direkötür Jorge Jesus’un forvet oyuncularıyla Pirlo’ya uyguladığı pres, Juventus’un yumuşak karnını bir kez daha ortaya çıkardı .
Serie A’da ligin 8.haftasında alınan Fiorentina mağlubiyetinin ardından 12 maçlık bir galibiyet serisi yakalandı. 31.Hafta’da Napoli deplasmanında alınan yenilgiye kadar süren bu uzun seri Juventus’un ligi garantilemesine yetti. Ligin bitimine 2 hafta kala Roma’nın, Catania deplasmanında aldığı yenilgi Juventus’a 30.şampiyonluğu müjdeledi.  Ancak ligde ve Avrupa’da alınan sonuçlar ve oynanan oyun arasındaki uçurum Juventus’un defolarını her geçen gün daha çok açığa çıkarttı. Oyun planı Pirlo’nun geriden başlattığı hücumlarla şekillenen ve Pirlo’nun etrafındaki Marchisio, Vidal ve Pogba gibi oyuncuların da maksimum verim vermesi gereken Juventus’ta, forvet oyuncuları zaman zaman rakip defans ile orta saha arasında sıkışarak etkinliklerini kaybediyor. Özellikle Benfica eşleşmesinde Jorge Jesus’un Pirlo’ya uyguladığı orta saha ve forvet etkileşimli ön alan presi, Pirlo’yu yalnızlaştırarak etkinliğini azalttı ve takımın hücum gücü kesildi. Gol yollarında pusulasını kaybetmiş bir Juventus ortaya çıktı. Takımın fiziki direncinin de Avrupa Ligi maçlarında yetersiz olduğunu ve iyi alan daraltan ve iyi kapanan takımlara karşı ekstra iş yapacak bazı yetenekli ayaklara ihtiyaç duyduğu da gözlendi.
   
Sonuç olarak 2013-2014 sezonunda Serie A’da üst üste üçüncü şampiyonluğunu kazandı Juventus. İtalya’da geri kazanılan hegemonyaya rağmen Avrupa’da beklentilerin uzağında kalınmış olması can sıkıcı. Finalinin evinde oynanacağı UEFA Avrupa Ligi’nde de başarılı olamayan Juventus’ta, Avrupa Kupaları’na olan başarı açlığı her geçen sezon artıyor.

Allegri Dönemi


 Conte’nin takımdan ayrılmasının ardından transfer konusundaki görüş ayrılıkları gösterildi. Bu klişenin ardından takıma şaşırtıcı bir şekilde Massimiliano Allegri getirildi. Açıkçası bu hamle ben de dahil olmak üzere Juventus taraftarlarında büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Teknik direktörlük kariyerinde 2 defa İtalya’da “Yılın Teknik Direktörü” seçilen Allegri’nin, taraftarda ve camianın genelinde hoş karşılanmamasının sebebi Milan’daki performansı.  Milan’ın başındaki ilk sezonunda Serie A’yı ve İtalya Süper Kupası’nı kazanmasına rağmen devam eden 3 yıl içinde Conte’nin Juventus’u karşısında aciz kaldı.  Geçen sezon Juventus 33 galibiyet alırken, sezona Milan’da başlayan ve kötü gidişin ardından ligin ikinci yarısını göremeyen Allegri’nin ise Juventus’a ne verebileceği merak konusu.

Transfer döneminde takıma kadro derinliği yaratabilecek önemli isimler dahil edilirken, geçen sezon aksayan bölgelere de gerekli takviyeler yapıldı.  Real Madrid’den 20 milyon Euro bonservis ödenerek takıma dahil edilen ancak ilk antrenmanda sakatlanan 21 yaşındaki Alvaro Morata, Carlos Tevez’in yardımcı santrfor görevinde ona iyi bir partner olabilir. Manchester United’dan transfer edilen Patrice Evra da son 2 sezonda sol bekte yaşanan sıkıntıya çare olacaktır. Paris Saint Germain’den bonservissiz olarak alınan Gineli Kingsley Coman takımın yeni Paul Pogba adayı. Bu isimlerin dışında Sassuolo’dan Luca Marrone, Udinese’den Roberto Pereyra, Hellas Verona’dan Romulo, Siena’dan alınan ancak Atalanta’ya kiralık verilen genç yetenek Valerio Rosetti transferde öne çıkan isimlerdi.

Takımdan ayrılan isimlerse,  Mirko Vucinic ( Al-Jazira), Federico Peluso (Sassuolo), Fabio Quagliarella (Torino), Mauricio Isla (QPR- kiralık) ve kiralık sözleşmesi sona eren Pablo Osvaldo oldu.
Transfer döneminde takımdan ayrılacağı yönünde sıkça haber çıkmasına rağmen Sebastian Giovinco'nun takımda kalmasının ise çok yerinde bir hamle olduğunu düşünüyorum.

Massimiliano Allegri Juventus’ta Başarılı Olabilecek Mi ?


Bu sezon İtalya Süper Kupası’nın 23 Aralık’ta oynanacağının açıklanmasının ardından maç performansını merakla beklemeye koyulduğumuz Juventus, efsane oyuncumuz Del Piero’nun formasını giydiği Singapur Ligi’ndeki takımlarla hazırlık maçı oynadı. Asya Turu’nun ardından Trofeo TIM 2014 Turnuvasına katıldı. 45’er dakikalık iki maç oynadı ve Milan’a 1-0 mağlup oldu. Takımın hazırlık dönemindeki çalışmalarının sonucunu net olarak lig başında görebileceğimiz için Conte’nin Juventus’u ile Allegri’nin Juventus’u arasında olabilecek muhtemel farklılıklara değinelim.
Antonio Conte, dünya üzerinde fazla tercih edilmese de 3-5-2 formatıyla İtalya’nın zirvesine yeniden Juventus ismini yazdırmayı başardı. Allegri ise 4-3-3 oynatmayı seven bir teknik direktör. Defans hattında Andrea Barzagli, Chiellini ve Bonucci geçtiğimiz sezon birlikte oynadılar.  Bu sezon ise bu üçlü dağılacak. Sol beki Patrice Evra, sağ bekte ise Lichtsteiner oynacaktır. Barzagli ve Chiellini ise tandemi oluşturacak gibi duruyor. Barzagli’nin sakatlığı nedeniyle ligin ilk birkaç hafta maçını kaçırması bekleniyor.
Carlos Tevez üçlü forvetin sol kanadı  için kuvvetli bir aday. Bu durumda santraforda  Fernando Llorente’ye yer açılıyor.
Allegri’nin Juventus’un başında ne yapacağı konusuna gelirsek ise bu birazda takımdaki  veteranlara bağlı bir durum. Juventus’un en önemli 3 oyuncusu; Buffon, Barzagli ve Pirlo. Üç oyuncu da 30’lu yaşları ortaladılar ve gün geçtikçe fizik olarak daha da düşüyorlar. Ayrıca Pirlo’nun Allegri ile Milan’dan kalan bazı tatsızlıkları da olduğu söyleniyor. Hatta Pirlo’nun sırf bu nedenle Milan’dan ayrılarak Juventus’a transfer olduğu iddia edildi.


 Vidal muhtemelen Allegri’nin en önemli kozu olacak. Orta sahadaki kesici ve savunmaya yardımcı görevinin yanında hücumda başarılı bir oyuncu olan Şilili, takımdaki yeri garanti olan isimlerden biri. Orta sahayı çoğunlukla kesici ve defansif isimlerden oluşturmayı seven Allegri’nin Pirlo’ya karşı tutunacağı tavır merakla beklenirken, sakatlığı nedeniyle 30 gün takımdan ayrı kalacağı açıklanan Pirlo’nun ligin ilk haftalarını kaçırması sıkıntı verici bir durum.

Alman internet sitesi Transfermarkt'ın verilerine göre, Serie A’da mücadele eden 20 takımın toplam piyasa değeri 2 milyar 410 milyon avro. Juventus, 338 milyon avro kadro değeriyle Serie A'da açık arayla başı çekiyor. Bu değerde bir takımın artık Şampiyonlar Ligi’nde ses getirmesi gerekiyor.
Lig geneli için konuşmak gerekirse geçen sezon zirveyi zorlayan Roma’nın ve nokta transferler yapan Milan ile Napoli’nin bu sezon bizi zirvede pek yalnız başımıza bırakacağını düşünmüyorum. Yeni teknik direktörümüz ve geçen sezon çözüm üretilen oyun anlayışımızla birlikte zorlu bir Serie A sezonu Juventus’u bekliyor. Şampiyonlar Ligi’nde de geçen sezon yaşanan sıra dışı durumların ardından gruptan çıkmak öncelikli hedef olmalı. Transfer döneminin bitmesine birkaç gün kala kulübün adı Podolski ve Falcao isimleriyle anılıyor. Falcao gibi net bir golcünün, Morata'nın da dönüşünü de düşündüğümüzde Tevez-Falcao-Morata üçlüsü Serie A kalitesinin üstüne çıkıp Şampiyonlar Ligi'nde de iş yapabilecek bir rotasyon olur.

Şampiyonlar Ligi A Grubu’nda; Atletico Madrid, Olympiakos ve Malmö ile mücadele edecek olan Juventus’un grubunu değerlendireceğimiz yazımız da çok yakında yayında olacak.


                                   HAZIRLAYAN : ANIL YAZAR 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder