This is not the official website of Juventus F.C. S.p.A. All the trademarks JUVENTUS, JUVE, and are exclusively owned by Juventus Football Club, Turin, Italy. The Official website of Juventus F.C. S.p.A. is www.juventus.com

Bu web sitesi Juventus F.C. S.p.A’nın resmi internet sitesi değildir. JUVENTUS, JUVE ve markalarının tamamı münhasıran Torino, İtalya adresinde bulunan Juventus Futbol Kulübüne aittir. Juventus F.C. S.p.A. ‘nın resmi web sitesi www.juventus.com ‘dur.

14 Mayıs 2015 Perşembe

We Are Back!

Yarı final kuraları çekilirken Juventus’a hem Barcelona hem Bayern Münih hem de Real Madrid’e karşı iki maç oynatmış ve Real Madrid eşleşmesinde şansımızın daha yüksek olacağını düşünmüştüm. Sami Khedira ve Modric gibi orta sahadaki iki önemli ismin yokluğunda Pogba’nın da eklenmesiyle birlikte Vidal-Marchisio üçlüsüyle hem fizik hem de sayıca orta sahayı tutacağımızı düşünmüştüm.
2-1’lik skor, deplasman golü ve La Liga’ya neredeyse havlu atmış olan Real Madrid. Bernabeu öncesi tablo bu şekilde bir hayli ürkütücüydü. Real Madrid maçın başında oyunu kanatlardan yönlendirerek üzerimizde beklenen baskıyı oluşturdu. İlk maçın ardından yazdığım yazıda da belirttiğim gibi Juventus’u merkez savunması son derece sağlam. Ancak oyun ne kadar kanatlara açılırsa merkezdeki sağlamlık da o derece yumuşayabilirdi. Real Madrid özellikle kendi sol kanadından etkili olmaya çalıştı. Juventus sabırla merkezi kapatarak ilk maçta olduğu gibi özellikle ikinci bölgedeki hatlarını sıkı tuttu ve ani preslerle top kapmaya çalıştı.

Penaltı golü sonrasında kalemizdeki baskının dozajı düşmeye başladı. Açıkçası ben golün ardından artmasını beklediğim bir Madrid baskısı bekliyordum. Ancak orta sahada Pirlo haricinde Pogba-Vidal-Marchisio üçlüsü, Isco-James-Kroos’a hem sayısal hem de fizik üstünlük kurmayı başardı. Juventus özellikle Tevez’in de orta sahaya yaklaşmasıyla daha çabuk ve hızlı bir şekilde ileri çıkmaya başladı. Bu ikinci yarının başında da devam etti. Ana oyun planının dışına çıkarak rakip kale üzerinde etkili olmaya çalışan Juventus, aradığı golü de bulmayı başardı.

Allegri skor 1-1’e geldikten sonra hemen değişikliğe gitmedi. İlk maçta skoru ele aldıktan sonra Barzagli’yi oyuna alarak 5-3-2’ye dönmüştü. Bu kez 1-1’i eline aldıktan sonra savunmayı hemen 5’lemedi. 4-3-1-2’ye sadık kaldı. Muhtemelen yiyecekleri bir gole karşı uzatma dakikaları için elinde bir koz da bulundurmak istiyordu.
Barzagli’nin fizik olarak takımın yumuşak karnı olan Pirlo’yla değişmesinin ardından 5-3-2’ye dönen Juventus, hatlarını o kadar disiplinli ve sıkı kapattı ki Real Madrid duvara çarpmış gibi oldu. Ancelotti’nin Benzema-Chicharito değişikliğine anlam verememekle birlikte 3’lü stoper göbeğinde Chicharito’nun bir şeyler yakalaması neredeyse imkansızdı. Merkezde yine üstün ve güçlü kalan Juventus, Real Madrid’in kanattan geliştirdiği ataklarda rakibinden hep bir fazlaydı. Kanattan yapılan ortalarda Juventus’lu oyuncular doğru kademe anlayışıyla (Evra’nın Bale’dan önce vurduğu kafa çok kritik) hep Real Madrid’li oyuncuların önünde yer alırken, Barzagli-Bonucci-Chiellini üçlüsünden biri de mutlaka boşta kalarak gelen ortaları savuşturdu.

Sezonun en iyi savunma performansını Bernabeu’da gösteren Juventus hak ettiği finale ulaştı. 12 yıl sonra gelen finalde  kuşkusuz Max Allegri’nin de payı çok büyük.  Milan günleri nedeniyle ben de dahil olmak üzere herkesin kuşkuyla baktığı Allegri, tüm sezon boyunca hakkındaki soru işaretlerini bir bir bitirdi ve şahlanan at efsanesini Avrupa arenasında yeniden ön plana çıkardı.

Sezon başında takımın başına geldiğinde Serie A’ya damga vurmuş bir takım vardı elinde Allegri’nin. Simyacılık yaparak gümüşten altın elde etmeye çalışmadı. Yani takımın dinamikleriyle oynamadı. Ufak rötuşlar yaparak elindeki malzemeyi finale taşıdı. 1-0 yenik duruma düşmesinin ardından, 4-3-1-2’den diziliş olarak tam olmasa da oyun planı açısında değişikliğe gitmek, golü bulduktan sonra yeniden 5-3-2’ye evrilmek gerçekten büyük iş. Dünya üzerinde Juventus’tan oyun planı ve diziliş olarak daha esnek olabilen bir başka takım daha yoktur muhtemelen.

Son olarak finale gelirsek benim klişe bir sözüm vardır. Finaller rakipler kim olursa olsun her sonuca açıktır. Özellikle İtalyan futbolu finaller için avantajlıdır. Barcelona karşısında oyunun büyük bölümünde Real Madrid’e karşı yaptığı gibi bekleyen, alan daraltan ve hatları disiplinli bir şekilde kapatan Juventus, gol yemediği her dakika, gerilen ve sinirleri bozulan rakibi karşısında kupaya daha da yaklaşacaktır. 
                                                                     
                                                                                             HAZIRLAYAN: ANIL YAZAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder