This is not the official website of Juventus F.C. S.p.A. All the trademarks JUVENTUS, JUVE, and are exclusively owned by Juventus Football Club, Turin, Italy. The Official website of Juventus F.C. S.p.A. is www.juventus.com

Bu web sitesi Juventus F.C. S.p.A’nın resmi internet sitesi değildir. JUVENTUS, JUVE ve markalarının tamamı münhasıran Torino, İtalya adresinde bulunan Juventus Futbol Kulübüne aittir. Juventus F.C. S.p.A. ‘nın resmi web sitesi www.juventus.com ‘dur.

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Salın Hepsini Üstüme Gelsinler

Tam 12 sene bekledik Juventus taraftarları olarak bu seviyedeki bir maçı. 2006’da Calciopoli Skandalı (skandal diyorum çünkü yargılama sürecinin öncesinde ve sonrasında gelişen olaylarla ayrı skandallar ortaya çıkmıştı) sonrasında büyük bir düşüş yaşayan Bianconeri, 12 yıl sonra Şampiyonlar Ligi yarı finalinde boy gösterdi. 2006’dan sonra yaşanan büyük düşüşün ardından son 2011-2012 sezonuyla birlikte yeniden şahlanmaya başlayan Juventus, kuşkusuz bu günleri bizlere çok özletmişti. Her şey teyzemin ben 5 yaşındayken İtalya’dan getirdiği Del Piero formasıyla başlasa da, Juventus benim için pes etmemenin ve mücadelenin de anlamı oldu artık. Kendimi bu takıma daha da ait ve bağlı hissetmeye başladım. Ve işte pes etmeyen ve yeniden ayağa kalkan Bianconeri, dün gece 2003’e gönderme yaptı ve Real Madrid’i bir kez daha yendi.

Max Allegri, bu sezon ligde 3-5-2 üzerine kurulu taktiğe sadık kalırken, zaman zaman 4-4-2’ye de dönerek takımın gemini serbest bıraktığı maçlar da oldu. Monaco ile içeride oynadığımız maçta galibiyet golünün geldiği süreye kadar 4-4-2’ye sadık kalınmış, daha sonra 3-5-2’ye dönerek orta sahayı ve merkezi sıkı tutan ve kazanılan toplarla ani atağa çıkılarak rakip kaleye inmeye çalışan bir Juventus izlemiştik.

Devre arasında Genoa’dan geri çağırılan 22 yaşındaki Sturaro, Pogba’nın yerine ilk 11’de başladı. Savunmada ise Barzagli kesik yedi ve Allegri 4-4-2’yi tercih etti. Pirlo’nun merkez rolünü üstlendiği bir orta sahayla, Marchisio, Sturaro ve Vidal’in yoğun pres gücüyle, hem sayısal olarak hem de fizik olarak Real Madrid’e üstünlük sağladık. Morata ve Tevez’in de orta sahaya gelerek alan daralttığı bir düzende Juventus her zaman olduğu gibi kazanılan toplarla hızlı bir şekilde rakip kaleye inmeyi başardı. İlk 20 dakikada bu stratejinin sonucu olarak 3-4 Juventus atağı izledik ancak golü Max Allegri’nin de maçtan önce öngördüğü gibi sol bek ve sol stoper arasına atılan bir top sonucu bulduk.
Maçtan önce İspanyol ve İtalyan medyaları Allegri’nin maç öncesi planını yazdığı kağıdı ele geçirmiş  ve kağıtta sol bek Coentrao ile Sergio Ramos arasında atılacak paslarla Juventus’un gol arayacağı yazıyordu. İlk golde Marcelo – Varane ikilisinin arasındaki boşluğa harika sızan Tevez, bu taktiği doğrularcasına bir şut çıkardı, devamında Morata ile 1-0 öne geçtik. Allegri’nin planında sol bek Coentrao, sol stoper ise Ramos’tu. Sahadaki isimler ise Varane ve Marcelo’ydu.


Juventus bu sezon en cesur futbollarından birini ilk 20 dakikada oynadı. Savunma dörtlüsü fazlasıyla öne çıkarak, orta sahadaki isimlerle birlikte alanı çok iyi daralttı. Modric’in yokluğunda orta sahada görev alan Ramos’u pres merkezi olarak gören Juventus orta sahası, İspanyol ismin üzerinden ani bir pres başlatarak Real Madrid ataklarının olgunlaşmasını engelledi. İlk 20 dakika boyunca kusursuz bir Juventus vardı. Daha sonra Bale-Ronaldo kanat değiştirdi. Juventus savunma merkezi o kadar sağlamdı ki, Ronaldo ve Bale sürekli gezinerek bu sette bir boşluk aradılar. Ancak buldukları beraberlik golü, savunmayı merkezden yaramayacağını anlayan Real Madrid’in, oyunu kanatlara yönlendirdiği bir pozisyon sonrasında geldi. Bu golde Lichtsteiner’in Ronaldo’nun kademesine girmeyi unutarak uyduğunu belirtelim.  Yine buna benzer bir pozisyonda bu kez sağ kanattan gelişen bir atakta ise Isco’nun ortasında James Rodriguez direğe takıldı. Bu pozisyonda şans bizimleydi ve bu pozisyon Real Madrid’in maç sonuna dek bulacağı son net pozisyon oldu.

İkinci 45’e de yine bizim daha etkili başladığımızı söylememiz mümkün. Real Madrid’in cümbür cemaat kalemize yüklendiği bir kornerin ardından Tevez’le başlayan ani atakla bir anda rakip kalede bitiverdik. Carvajal’ın müdahalesine sarı kart dahi vermeyen Atkinson, aynı Carvajal’e daha sonra bir başka pozisyonda sarı kart verdi. Carvajal dün kırmızı kart görmeden maçı tamamladıysa bunu, Murat Kosova’nın da dediği gibi kendisini oğlu gibi seven Atkinson’a borçlu. Carlitos’un penaltısıyla yeniden öne geçtikten sonra Barzagli- Sturaro değişikliğiyle 5-3-2’ye döndük. Real Madrid de Chicharito’yu alarak baskının dozajının daha da artıracağını gösterdi.

Bu dakikadan itibaren daha çok kontra bulabileceğimizi düşünmüştüm. Morata ve Tevez gibi iki hızlı hücumcunun oyundan çıkmasının ardından iki tehlikeli kontra atak şansının Llorente’ye denk gelmesi ise Juventus’un şanssızlığı oldu. Real Madrid çok bunaltıcı olmasa da kalemizde baskı kurdu ancak Juventus baskı kaldırabilen ve baskı altında oyunun uzun bölümünü oynayabilen nadir takımlardan biri olduğunu bir kez daha gösterdi. Maçın başından itibaren inanılmaz mücadele eden Arturo Vidal’ın merkezdeki mükemmel kesiciliği, Morata-Tevez ikilisinin uyumu Juventus’u dün akşam zafere taşıdı. Chiellini’nin mücadelesini ve konsantrasyonunu anlatmak istersek de bu yazının ilk fotoğrafına bakmamız yeterli olacaktır. İtalyan stoper maçtan önceki duygularıma tercüman olmuş adeta: "Salın hepsini üstüme gelsinler" 
Bernabeu’da ne olur?

2-1’lik skorumuza rağmen deplasman golüyle avantaj Real Madrid’de gözüküyor. Son 3 sezondur Avrupa’daki en başarılı sezonumuzu yaşadığımız aşikar. Llorente ile son dakikada gelen fırsatla 3-1’i yakalayabilseydik, yoğun baskı altında da olsa Bernabeu’da turu geçeceğimizi söyleyebilirdim. Şu şartlar altında da olumsuz konuşmuyorum tabi. Real Madrid’in rövanş için sahaya bilenmiş bir şekilde çıkacağı kesin. Allegri’nin takımını sahaya, dün akşamki maçın ilk 20 ve ikinci yarının ilk 15 dakikalarındaki gibi agresif bir anlayışla mı yoksa defansif bir anlayışla oyunu tamamen kendi yarı alanında kabul eden bir stratejiyle mi çıkaracağı belirleyici olacaktır.


                                                                                                                 YAZAN: ANIL YAZAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder